YOL VE ERKAN
ALEVİLİK KIZILBAŞLIK SİTESİ

SULTAN-I NEWROZ

 

Kazım ENGİN : Sultan-ı NevrozSULTAN-I NEWROZ (NEVRUZ)
         
Nevruz ya da Newroz Orta Asya'dan Ortadoğu'ya kadar bir çok halkın kutladığı çok önemli bir "gün"dür! Halklar için "yeni" nin "güzelin","bereketin" ve dayanışmanın simgesidir.
           
İnsanlık kendi tarihinde her zaman doğa ile ilişkilerini özel ve önemli kılmış, bu ilişkiye törensel bir şekilde yaklaşmış ve onu kutsamıştır.
       
İyiye, güzele ve yeniye dair ne varsa onu en sevdikleri ile özdeşleştirmiştir.
       
Kış aylarının durağan ve kasvetli havasından kurtulma, üretime geçebilecek, toprağı işleyebilecek, hareketsizlikten harekete dolayısı ile berekete ulaşılacak bir gündür Sultan-ı Nevruz ya da Newroz…      

Dünya'nın neredeyse dörtte birinin yaşadığı coğrafyadaki halklarının ortak günü olan 21 Mart; Nevruz her halk ve topluluk için farklı gerekçelerle kutlanmaktadır. Ama bir çoğunda yeni yıl ve yılbaşıdır.
          
Nevruz Aleviler açısından da çok önemli bir gün olarak kabul edilmektedir. Bu günde evrenin ve Dünya'nın oluştuğu, inançta ilk insan olarak kabul edilen Adem'in yaratıldığı bir gün olarak kabul edilir. 
          
21 Mart Nevruz; Hz. Ali'nin doğum günü olarak kabul edilir. Hz. Ali'nin diğer adı "Ebu Turab'dır". Turab toprak demektir. Bu deyim de Hz. Ali'ye Toprağın oğlu ünvanını kazandırmıştır. Bu batıni düşünce anlamında Hz. Ali'nin doğumu bir bakıma toprağın doğumu, ya da bir başka açıdan düşünürsek; toprağın doğumu Hz. Ali'nin doğumudur. Bu günün aynı zamanda Hz.Ali'nin, Hz. Fatima ile evlendiği gün olarak kabul edilmesi ; Alevilerin hafızasına Nevruz'u sevinçli, mutlu ve umutlu ve de bereketli bir gün olarak yerleştirmiştir.         
           
Anadolu Alevi-Bektaşileri her Nevruz da Bir Cem yaparak bu günü kutlarlar. Buna kısaca "Nevruz Cemi" denir. Nevruz günü akşamı tüm canlar her Cem'e gelişte yaptıkları gibi banyo yapıp, en temiz vegüzel elbiselerini giyerek toplanırlar. Gelenler güçlerine göre lokmalarını getirirler. Pir (Dede) lokmalara "gülbank" verdikten sonra nasihat ve muhabbet ile topluluğu Sultan-ı Nevruz hakkında bilgilendirir, ardından Nad-ı Ali duasını okur.
           
Zakirler mersiyeler ve tevhid okurlar, semahlar dönülür. Lokmalar-şerbetler ve çiçeklerle Nevruz Cemi tamamlanır.

Nad-ı Ali duasından bir örnek:

NAD-I ALİ DUASI

Ey dillere destân Ali
Ey mihr-i câvidân Ali
Ey me'niy-i insân Ali
Ali Ali, Mevlâ Ali

Adın Aliyy-i A'lâ'dır
Makamın pek muallâdır
Hayatın şirke bir "Lâ"dır
Ali Ali, Mevlâ Ali

Ey dîn u Kur'ân'ım Ali
Ey şeref u şânım Ali
Server u sultânım Ali
Ali Ali, Mevlâ Ali

İnsân-ı kâmilsin Ali
lmine âmilsin Ali
Zirveye nâilsin Ali
Ali Ali, Mevlâ Ali

Sen olmasaydın ya Ali
Olmazdı âlem müncelî
Hakk'ın dili, Hakk'ın eli
Canlar sana fedâ Ali

Ey can u cânânım Ali
Ey ruh u revânım Ali
İman u irfânım Ali
Canlar sana fedâ Ali

İnsanlığın mirâcısın
Sen kâinâtın tâcısın
Hidâyetin minhâcısın
Canlar sana fedâ Ali
            
Alevi-Bektaşiler Pirimiz Hace Bektaş-i Veli'nin dediği gibi 72 millete bir gözle bakarlar ve insana değer verirler. Bu gün artık Alevi-Bektaşi Cem'lerinde halkların kardeşliğine vurgu yapılmalı ve Nevruz'u bayram olarak kabul eden her halkın gerekçelerine saygı ile bakmak gerektiği anlatılmalı ve toplum bu konuda bilinçlendirilmeli, aydınlatılmalıdır.
           
Her türden milliyetçi bakış açısını reddedip, bunun yerine insanlık değerlerini ve hoş görüyü ikame eden bir anlayışı yerleştirmek her zamandan daha önemlidir.
           
Halkların kardeşliği ve dayanışması ülkemizde yaşanan kimliksizleştirme, kişiliksizleştirme politikalarına karşı en geçerli ve doğru bir davranış olacaktır. Tek kimliği, tek ırkı, tek kültürü, tek inancı dayatan ve kaynağını Faşizmden alan anlayışlara karşı özgürlüklerin savunulması ve korunması halkların ve insan haklarının çıkarınadır.
         
“Şahriyar, ben Demirci Kawa’yım ve adalet diye haykırıyorum” Firdevsi

M.Ö. 612 yılının 21 Mart’ında Demirci Kawa; dağların eteğinde kurulu Ninowa şehrinde, Asur kralı Zalim Dehak‘a karşı balyoz sallarken söylediği ünlü sözü olan “Şahriyar, ben Demirci Kawa’yım ve adalet diye haykırıyorum” diye haykırışının üzerinden 2620 yıl geçti.
          
Nevruz Bayramı Kürt halkının Demirci Kawa'nın Zalim kral Dehhakk'a karşı başlattığı savaşı kazanmasının bayramıdır. Ama bu "bayram" olması gereken günde; nedense egemen güçleri bir telaş alır.
         
Bir yandan Kürt halkının Newroz kutlamaları ülkede gerginlik aracı olarak sunulurken bir yandan ise "bu güne kadar neden akıllarına gelmedi bilinmez!" Nevruz'u sadece Ergenekon'dan çıkış günü ve Türk'lerin bayramı olarak sunmaya gayret eden bazı "milliyetçi" anlayışlar her yıl 21 Mart'ta kutlama yapmaya başladılar! Hatta hızını alamayan bazı politikacılar Nevruz'u resmi bayram ilan edeceklerini söyleyip, bu bayramı "paylaşılamayan gün" haline getirdiler!
            
Anlaşılan birileri "Pazardan pay kapmanın" daha doğru olacağını ve böylelikle kafa karışıklığı ve hedef şaşırtmanın daha kolay olabileceğini düşündüler …
           
Ülkemiz bugün her zamankinden daha fazla demokrasi, özgürlük ve hoşgörüye muhtaçtır, mecburdur.
           
Nevroz-Nevruz halkların kardeşliği barış ve özgürlüklere varacağımız bir bayram olsun. Bu günü bayram kabul eden herkesin bayramı kutlu olsun.

MUSA KAZIM ENGİN

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol